28 Kasım 2013 Perşembe

Bir sonraki sığınağını tahmin edemeyenlerin yeri

İzmir’in en eski ve en güzel semtlerinden biri Basmane. Uzun yıllar Anadolu’dan İzmir’e gelenlerin ilk gördükleri ve Basmane Garı’ndan İzmir’e ilk adımın attıkları yer. 1800’lerden sonra basma fabrika ve atölyelerinin merkezi olduğu için Basmane diye anılan semt Osmanlı’nın son dönemleri ve Cumhuriyetin ilk kurulduğu dönemde İzmirli zenginlerin yaşamak için tercih ettikleri yer. Ticaret ve sanayinin gelişmesiyle birlikte, artan konaklama ihtiyacı buradaki konakların otele dönüşme sürecini başlattı. Ardından İzmir Enternasyonal Fuarı ve Kültürpark’ın açılmasıyla birlikte buradaki otellerin önemi daha da arttı. Ancak Türkiye’nin sosyo ekonomik gelişim sürecinde önemli bir dönemeç olan köyden kente göç olgusuyla birlikte buradaki otellerin işlevi de değişti.

Zamanında İzmirlilerin ihtişamlı konarlarının yer aldığı yer şimdilerde ise Anadolu’dan İzmir’e ekmek parası peşinde koşup çalışmaya geldikleri ya da mültecilerin kaldığı otellere dönüşmüş.

BASMANE’DE YOKSULLUĞUN RESMİ

Yusuf Tuvi ve Birol Üzmez; bu iki İzmir aşığı usta fotoğrafçı İzmir’in en eski ve unutulmuş tarihi mekanlarından Basmane semtinde bir yıl süren bir fotoğraf çekimleri yaptı. Biri doğuştan, diğeri sonradan İzmirli iki fotoğrafçı çektikleri 60 fotoğrafı hafızaları tazelemek için sergiliyorlar. Sergi Galata’da bulunan Schneidertempel Sanat Galaerisi’nde 29 Şubat tarihine kadar görülebilir.

Yusuf Tuvi sergisi için bir yıl boyunca izlediği Basmane’nin Oteller Sokağı’nı ve orada tanık olduğu hayatları anlatmak istediğini söylüyor ve Basmane’de ki yeni yaşam “Anadolu’dan İzmir’e çalışmak için gelenlerin yaşadığı oteller uzun bir süre yarınını göremeyen, bir sonraki sığınığını tahmin edemeyen, kaçak göçmenlerin ucuz barınakları oldu. Afrikalı, Irak, Afgan, Somali ve Filistinlilerin oluşturduğu bu mülteciler Basmane’nin ölmüş olan ekonomisinin geçici olarak ayakta durmasını sağladı. Doğu ve güneyden, kuzey ve batıya geçişte önemli bir rota üzerinde bulunan Türkiye’de, bizim proje çekimlerine başladığımız dönemlerde Basmane semti mülteci hareketinin tırmanışa geçtiği bölgelerden oldu. Mülteci hareketinin en başlarında, İzmir yeni bir hayata adım atmak için gelenlerin çıkış noktasıydı. Şimdilerde ise mültecilerin gitmesiyle tekrar eski sessiz suskun, kaderine terk edilmiş görünümüne bürünüvermiş durumda” böyle akıyor dedi.

CEPTEKİ SON KURUŞ KALINACAK ODAYA GİDİYOR

Tuvi, bir yıl boyunca tanıştığı ve gözlemlediği yaşamlara bakınca en çarpıcı olan hüznün de yalnızlığın da, yoksulluğun da paylaşılıyor olması olduğunu anlatıyor. Oda fiyatını merak ederseniz eğer; günlük, vasıfsız işlerle ödenebilecek kadar az. Ya da işsizliğin cebinde bıraktığı son kuruşa kadar; belki 5, belki 7 lira.

Tuvi, yabancı turistlerin Basmane’yi görmeden İzmir’den gitmediklerini de anlatıyor: “Tarihi camiler, kiliseler, havralar ve konaklar var bu semtte. Çoğu bakımsız, kaderine terk edilmiş ya da otel olsa da yine de görülmeye değerler. Basmane nin yeni sahiplerinin yanı sıra yeni konukları da çok sevmişler bu eski ama güzel semti. “ ‘Nerede oturuyorsun? diyene, ‘Tarihi bir konakta diyorum. Yalan mı?’ diyor, yeni konuklardan biri.”

Basmane Oteller Sokağı’nın cephe iyileştirme çalışmaları Konak Belediyesi tarafından yapılmış ve bölge koruma amaçlı imar planlarında “Oteller Bölgesi” olarak işlenmiş olsa da bu iyi niyetli çabalar ne yazık ki hedeflenen amacına halen ulaşmış değil” diyerek çalışmaların yetersiz olduğunu söylüyor.

Resim altı: Sergi hafta içi her gün 10:30-17:00, Cumartesi kapalı, Pazar günü; 12:00-16:00 tarihleri arasında Schneidertempel Sanat Merkezi Kadıköy’de 29 Şubat tarihine kadar görülebilir.

0 yorum:

Yorum Gönder

Blogger tarafından desteklenmektedir.