8 Haziran 2014 Pazar

Apple iCloud Kullanımı Devrim Yaratacak

Son zamanların popüler konularından “bulut bilişim” (cloud computing), yıllardır sayıklayıp durduğum, günlük hayatımıza ve iş yapış şeklimize çok büyük faydalar sunacağına inandığımı söylediğim bir teknoloji. Çok basit bir anlatımla, günün olağan akışı içinde kullandığımız her türlü kişisel verimizi farklı cihazlarla her yerden erişilebilir halde kullanmak anlamına geliyor. Cihazlardan bağımsız biçimde, buluta yüklediğimiz verilerimize kolay biçimde erişme, kullanma ve paylaşma için bulut bilişim büyük nimet.

Apple iCloud Kullanımı Devrim Yaratacak

Google'ın pek çok servisini uzun zamandır cihaz bağımsız kullanıyorum. Sizlere de tavsiye ederim.

Apple’ın IOS5 işletim sistemiyle birlikte hayata geçirdiği iCloud, bu adla ortaya çıkan ilk meşhur hizmet oldu. Aslında ilk değil fakat Apple’ın herhangi bir konuda ilk olmamasına rağmen bir şeyi ilkmiş gibi pazarlama dehasının son ürünü diyebiliriz. Bulut bilişimi yıllardır etkin olarak kullanıyorum. Google servisleri bunun başında geliyor. Google’ın e-posta servisi Gmail’i taban olarak kullanarak, pek çok bağlı hizmetle doküman, fotoğraf, video, yazışma, takvim, sohbet ve adres defteri gibi arşivlerimi Google sunucusu üzerinde tutuyorum. Elbette Google’ın her kullanıcıya bedava sunduğu 7.5 GB’lık alanla sınırlı kalamazdım. Son 4 senedir ekstra kapasite hizmeti alıyorum Google’dan. Şu anda mevcut alanım 400 GB boyutunda. Bu hizmet için Google’la yıllık 100 dolar ödüyorum. Bu kapasiteyi 1 TB’a taşımam şu an için gerekli değil. Fakat icap ederse, 256 dolar yıllık hizmet bedeli karşılığında bu alana sahip olabileceğim. Google’ın hemen hemen tüm servislerini etkin biçimde kullanıyor olmak bana çok büyük rahatlıklar sağlıyor. Epey zamandır herhangi bir cihaza bağımlı değilim örneğin. İnternete bağlı bir makine bulduğumda, kendi bilgisayarım gibi rahatlıkla çalışabiliyorum. Çünkü her şeyim Google sunucularında, yani bulutta çalışıyor.

Yüksek boyutlarda dosyayı buluta yüklemek için bir süredir Dropbox kullanıyorum. 50 GB’lık alan satın aldım. iPad, iPhone ve bilgisayarlardaki uygulama desteği şaşırtıcı derecede iyi çalışıyor. Dropbox, hayatımı değiştiren bir hizmet.

Bulut bilişimin temel çalışma prensibini bu grafikte görebilirsiniz. (Kaynak: Wikipedia)

Gelelim Apple’ın iCloud’una… Geçen sene Apple’ın MobileMe hizmetini test için kullanmaya başladım. Bu servis kapsamında me.com uzantılı bir e-posta adresim var. 2 aylık ücretsiz deneme süresinden sonra 25 GB’lık bir alan satın alarak kullanmaya devam ettim. Lakin iCloud’u bekliyordum bulut bilişimi Apple ürünleriyle gerçek anlamda kullanabilmek için. O gün gelip çattı işte. iOS5′in indirilmeye başlandığı gün Amerika’daydım. Koşturmaca arasında fırsat bulamadım. Yurda döner dönmez ilk işim iPad ve iPhone’umda gerekli güncellemeyi yapmak oldu. iOS5′in sunduğu yenilikleri keşfetmeye elbette iCloud’dan başladım. Öncelikle mevcut MobileMe hesabımı iCloud’a dönüştürdüm. Oradaki verilerimi ve satın almış olduğum kapasiteyi tanımlamış oldum. iPad ve iPhone’da gerekli ayarları yaptıktan sonra kullanmaya başladım. Bakıyorum da, gayet fiyakalı ve kullanışlı. Eminim eğlenceli de olacak. Fakat kendimi Google’a ihanet etmiş hissediyorum biraz. Zira gayet memnunum Google servislerinden de. Elbette me.com e-posta adresini düzenli olarak kullanmayacağım. Mevcut olanları zor idare ediyorum zaten. Sanırım iCloud’un benim için anlamı, iPad ve iPhone’daki verilerimi senktorize etmek ve bulutta tutmak olacak. Bulut bilişimi ilk defa kullanacaklar için güzel bir fırsat. Fakat benim gibiler için büyük bir devrim değil. Kullanmaya değer ama. Hiçbir şeyden eksik kalmamalıyım :)

0 yorum:

Yorum Gönder

Blogger tarafından desteklenmektedir.