8 Haziran 2014 Pazar

İşte Size Cep telefonu fotoğrafçılığı ve Instagram

Yüksek kaliteli lenslere ve görüntüleri en iyi biçimde gösteren ekranlara kavuşan cep telefonları, fotoğraf meraklıkları için yeni bir evrenin kapılarını araladı. Son dönemin yükselen yıldızı Instagram, sadece iPhone, iPad ve bazı iPod modellerinde çalışmasına rağmen 7.5 milyon dolarlık bir değere ulaştı. Cep telefonu fotoğrafçılığındaki yükseliş aralıksız sürüyor.

İşte Size Cep telefonu fotoğrafçılığı ve InstagramCep telefonlarında fotoğraf çekilebildiği ilk zamanlarımızı hatırlıyorum da; acınası durumdaydık. Şüphesiz fotoğrafçılık, dijitalleşme ile birlikte genel olarak şekil değiştirdi ve değişim sürüyor. Analog dönemin tek başına iktidar olduğu son yıllar, gazeteciliğimin ilk yıllarına tekabül ediyor. Fotoğrafla tanışma zamanlarım. Genel olarak dijital devrim öncesini de biliyor olduğum için kendimi şanslı hissediyorum.

Daha dün, profesyonel fotoğrafçı bir arkadaşım, sohbet sırasında “dijital fotoğraf makinesiyle fotoğrafa başlamanın ne denli zor olduğundan” dem vurdu. Gerçekten de analog makineyle fotoğrafa başlamak çok daha kolaydı. Dijital fotoğraf makineleri fotoğraf çekmeyi kolaylaştırsa da, fotoğraf sanatını anlamayı zorlaştırdı. Otomatik ayarların insanfına kendinizi bırakmak yerine çoğu ayara hakim olmak istediğinizde, dijital fotoğraf makinelerindeki pek çok fonksiyonla cebelleşmeniz gerekecektir.

Dijital devrim sonrasında, günümüzde fotoğrafçılık bir başka büyük dönüşümün eşiğinde. “Cep telefonu fotoğrafçılığı” olarak adlandırabileceğimiz bu önemli devinim, usta fotoğrafçılara taş çıkaracak kalitede işler üreten kullanıcıların azmi ve cep telefonu cihaz üreten şirketlerin özeni sayesinde oldu.

Cep fotoğrafçıları için nimet: Instagram
10 kişilik bir çılgın ekip bir araya gelip, cep telefonuyla fotoğraf çekmeye bayılanlar için ilginç bir platform geliştirdi. Sadece iPhone’da (iPad ile bazı iPod modelleri de çalışıyor) çalışan Instagram, çekilen fotoğraflar üzerinde hazır bazı filtreler uygulanması prensibine dayanıyor. Sade bir kare, Instagram filtreleri sayesinde göze çok daha hoş görünebiliyor. Bu fikir öyle bir tuttu ki, 1 yıldan az sürede 10 milyon kullanıcı Instagram’ı aktif olarak kullanmaya başladı. Instgram bir bağımlılık. Bu uygulamayı yoğun olarak kullanan biri olarak bunu söyleyebilirim. Sadece fotoğraflar çekmek değil ama; arkadaş listenizdekilerin çektiklerini seyretmek, yorumlar yazmak, “like” vermek. Instagram’da şu ana kadar 911 adet fotoğraf paylaşmış durumdayım. 425 takipçim var ve ben de 116 kişinin fotoğraflarını takip ediyorum. Çektiğiniz fotoğrafları Instagram’da paylaşırken, diğer sosyal ağlardaki (Twitter, Facebook, Foursquare vs.) profillerinizde de yayabiliyorsunuz.

Instagram, Hipstamatic ve diğer telefon uygulamalarıyla aynı kaliteyi ve görsel çekiciliği sunarak ortaya çıktı. En büyük farkı, çok daha iyi tasarlanmış olması ve pratik kullanımı. Fotoğrafın son halinin kalitesi, iPhone kamerasıyla birlikte, fotoğrafların görsel olarak cazip olduğu bir kalite eşiği yakaladı. Fotoğrafçıların kullandığı, Adobe Lightroom eklentileri, Photoshop Actions gibi bilgisayar yazılımlarıyla kıyaslasanız bile, Instagram fotoğrafları gerçek bir kaliteye sahip. Instagram resimlerinin çözünürlük veya kalite açısından karşılaştırılamaz olduğu bir gerçek ama sonuçlar fazlasıyla ilgi çekici.

Çektiğim alelade Instagram fotoğraflarından biri. Her gün geçtiğim Akaretler'den bir kare.

Hala bir sürü engel var elbette. Özellikle de çözünürlük konusunda… Fakat fotoğrafların kalitesi, iPhone kullanıcılarının çektikleri fotoğraflarda bir sanatsallık olduğunu hissetmelerini sağlayacak kadar yüksek. Ve bazen gerçekten de sanatsal olabiliyor.

iPhone için Instagram haricinde pek çok fotoğraf düzenleme ve güzelleştirme yazılımı bulunuyor. Kim kullanıcıların bu tür yazılımlarla işledikleri fotoğrafları yine Instagram’da paylaştığını görüyorum. Ayrıca pek çok kullanıcı, profesyonel SLR fotoğraf makinelerle çektikleri yüksek kaliteli fotoğrafları Instagram’da paylaşıyor. Ben de arada bunu yapıyorum. Elbette amacım insanları bu fotoğrafı cep telefonuyla çektiğim konusunda kandırmak değil. Instagram’daki fotoğraf sever kitleyle paylaşmak…

Her sosyal ağın kendine özgü bir tarzı, üslubu, dili, ruhu vardır ya; Instagram’ınki çok farklı. Fazlasıyla naif, içten, kibar bir iletişim var Instagram’da. Web’deki en önemli fotoğraf paylaşım platformlarından Flickr’a benzetiyorum biraz Instagram’daki dili. Komplekslerden ve içtenpazarlıklı yorumlardan uzak, samimi ve rahat bir ortam… Şimdilik böyle en azından.

Instagram'da kendinizi bir yansımadan veya aynadan çekmeniz gayet olağan sayılıyor.

Bir başka not alma şekli
Cep telefonu kamerasının pratik kullanımı, benim için adeta bir not defterini görevi görüyor. İş sebebiyle sık seyahat ediyorum. Odamın kapı anahtarı yerine geçen manyetik kartını cebime attığımda, numarasını unutmamak için oda kapısının üzerindeki numarayı telefonla fotoğraflıyorum. Böylelikle oda numaramı unutmam gibi bir ihtimali ortadan kaldırıyorum. Bir camekandaki fiyat bilgisini, tabelada yazan telefon numarasını, gazetedeki ilanı, hatta bilgisayar ekranındaki bir bilgiyi bile not almak yerine fotoğrafla kaydediyorum telefonuma. Telefpn kamerasının bu denli pratik ve kolay bir kullanım sunması, fotoğraf çekme kültürüne de farklı bir katkı sunuyor. Kaç kişi boyunda bir fotoğraf makinesiyle gezer ki? Diyelim yanınızda var bir kamera, gördüğünüz her ilginç ayrıntıyı çeker misiniz? Öncelikle çevredekilerden çekiniriz. Fakat telefonla fotoğraf çekilmesi daha doğal karşılandığından birkaç saniyede işinizi bitirebiliyorsunuz. Fazlasıyla kişisel bir bakışın yansımaları oluyor bunlar. Komik, hüzünlü, acı, tuhaf, sıradan, olağanüstü binlerce kare… Instagram’da, bir insanın dünyasına, onun gözünden görünen haliyle misafir olabilirsiniz.

DEVAM EDECEK
(Derin bir konu olduğu için yazının devamını bir başka güne bırakıyorum.)

0 yorum:

Yorum Gönder

Blogger tarafından desteklenmektedir.